top of page

YAŞAM 'AĞ'INA TUTUNMAK

Sözde güzellik kalıplarının arasına sıkışmış bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. İyi olanı ölçmek için beğeni (like) sayılarımızı yarıştırıp bütün mahremiyetimizi gözler önüne seriyoruz. Eğer fazla izlenmediysek medya deyimiyle reytingimiz yüksek değilse bizden eziği yok gözüyle bakıyoruz kendimize. Bazıları var ki izlenme sevdası ile kamera karşısında yapmadığı 'maymunluk' kalmıyor. Peki sonra ?

Sonra ne elde ediyoruz?



Ben söyleyeyim: Kendini başkalarının beğeni ve iltifatlarına göre yargılayan bir bireye dönüşüyoruz. Yetmedi kendimizden, karakterimizden taviz veriyoruz. Benliğimizi yitiriyoruz. Unutmayın hiç bir insan mükemmel değildir. Şayet öyle olsaydı Rabbimiz Cennet ve Cehennemi yaratmaz biz kullarını sınamazdı. Hiç günah işlemeyen peygamberimizin (sav) küçük zellelerinden Yüce Kitabımızda bahsetmezdi. Bunlar biz ibret alalım diye var. Şunu iyi bilelim; sosyal mecralarda gördüğümüz videoların arka planını, dekorunu, hangi şart ve imkanlarla oluştuğunu bilmiyoruz. O evin, o eşyanın vb. şeylerin o kişiye ait olduğunun garantisini bile veremeyiz. Şayet öyleyse bir Müslüman olarak bize o kardeşimiz için sevinmek düşer. Kendinizi "sosyal algılar" ile değil "kendi başarınız" ile kıyaslayın.

Son olarak yaratılmışlar içinde en şerefli kılınan siz insanlara bir alıntı bırakarak sözü noktalıyorum.


“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”


•“Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”

Şeyh Galip



Son Yazılar

Hepsini Gör

Karakterle Var Olmak

İnsan doğduğu, yaşadığı döneme, ülkeye, şehre, mahalleye, sokağa ve hatta eve göre şekillenir. Hepimizin bildiği gibi ilk eğitim ailede başlar. Bizi büyütenler ve öğretmenlerimiz benliğimizin tohumlar

bottom of page