top of page
Kişisel günlük

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com

  • Instagram
  • Twitter
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz

Kimse kimsenin acısına ortak değildir fakat herkes şahittir.

Sebep budur ki acımı da mutluluğumu da paylaşmayışım. Madem acıma ortak değiller, şahit olmasınlar. Ne fayda var ne de zarar.

İnsanlardan ümit yitireli uzun zaman oldu.

Ve anlıyorsun ki geriye kimin kaldığını.


Eminim ki benim gibi düşünen ve hisseden bir çok insan vardır.

Şimdi değilse bile elbet bir gün herkes ümitsizliği tadacak.

Tadacak ki bulsun. Anlasın ve var olsun.


Var olmak için önce düşmek gerek. Ümidi kesmek gerek. Her şeye bir kelebek darbesi vurmak gerek.

Koca koca uçurumlardan uçmak gerek.

Karınca misali koşmak gerek.


Sonra bir bakıyorsun ki yavaş yavaş yolunu buluvermişsin. Hayretler içinde olduğun yere çömelip düşünürsün.

Gözlerini kapatıp kendini düşünürsün. “Ben bu yolu nasıl geçtim?” Dersin


Sonra birden beyninde şimşeklerin çaktığını hissedersin. Vücudun ürpermeye ve titremeye başlar.

Çakan şimşekler beraberinde yağmuru getirmiştir.

Artık biliyorsun ve farkındasın.


Gözlerini açmak istemezsin.

Kendine üzülürsün bu sefer. Bu zamana kadar var olan yokluğuna. Anlamayışına.


Sonra kabul edersin.

İçindeki ve hayatındaki var olanı bulursun.

Her şeyi anlamış gözlerini yavaş yavaş açarsın.

Derin bir nefes alıp sükunetle verirsin.

Dudağının kenarına, ruhuna, zihnine ve kalbine tatlı bir tebessüm yerleşmiştir.

Ayağa kalkar ve yeniden yürürsün

Kendinden geçerek umudu bulmuşsundur.

 
 
 

Korundan sakınılan alevler insanın içini kavurup söndürürken etrafında duygularını yangında sulara doyuran ve toplumun parçası olduğu bilincinde taşıyan insanlara ulaşmayı zorlaştırır. Samimiyetine güven olmasa da arkadaşlık ilişkileri ailenin anlaşılmaz fikirlerine besleyici karakterlerle yaklaşıp insanı aktif çekici hale getirerek mutlu eder. Sorgulamaların olmadığı geleceğe yönelik ilgili ortamlarda çevrenin görüşleri kişinin sorumluluk kabiliyetine de yansıyarak sadece alıcı şekilde düşünceleri inceleyen, eleştiren ve yorumlarını taraflı yapan rolleri benimsemesini kolaylaştırır. Keskin dönüşler yapabilenler kontrollü sürüşlerden de mahrumdur ve yaşamın vaat ettiği farklı kararları deneyimleme haklarını sabırsızlıkla reddeden görüşlere yatkın insanlarla birlikte bulunmuşlardır.

 
 
 

Sözde güzellik kalıplarının arasına sıkışmış bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. İyi olanı ölçmek için beğeni (like) sayılarımızı yarıştırıp bütün mahremiyetimizi gözler önüne seriyoruz. Eğer fazla izlenmediysek medya deyimiyle reytingimiz yüksek değilse bizden eziği yok gözüyle bakıyoruz kendimize. Bazıları var ki izlenme sevdası ile kamera karşısında yapmadığı 'maymunluk' kalmıyor. Peki sonra ?

Sonra ne elde ediyoruz?


ree

Ben söyleyeyim: Kendini başkalarının beğeni ve iltifatlarına göre yargılayan bir bireye dönüşüyoruz. Yetmedi kendimizden, karakterimizden taviz veriyoruz. Benliğimizi yitiriyoruz. Unutmayın hiç bir insan mükemmel değildir. Şayet öyle olsaydı Rabbimiz Cennet ve Cehennemi yaratmaz biz kullarını sınamazdı. Hiç günah işlemeyen peygamberimizin (sav) küçük zellelerinden Yüce Kitabımızda bahsetmezdi. Bunlar biz ibret alalım diye var. Şunu iyi bilelim; sosyal mecralarda gördüğümüz videoların arka planını, dekorunu, hangi şart ve imkanlarla oluştuğunu bilmiyoruz. O evin, o eşyanın vb. şeylerin o kişiye ait olduğunun garantisini bile veremeyiz. Şayet öyleyse bir Müslüman olarak bize o kardeşimiz için sevinmek düşer. Kendinizi "sosyal algılar" ile değil "kendi başarınız" ile kıyaslayın.

Son olarak yaratılmışlar içinde en şerefli kılınan siz insanlara bir alıntı bırakarak sözü noktalıyorum.


“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”


•“Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”

Şeyh Galip



 
 
 

Akademimize katıldığınız için teşekkür ederiz!

İLETIŞIM

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Üniversite kampüsü

©2021, tahayyülakademi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page