Korundan sakınılan alevler insanın içini kavurup söndürürken etrafında duygularını yangında sulara doyuran ve toplumun parçası olduğu bilincinde taşıyan insanlara ulaşmayı zorlaştırır. Samimiyetine güven olmasa da arkadaşlık ilişkileri ailenin anlaşılmaz fikirlerine besleyici karakterlerle yaklaşıp insanı aktif çekici hale getirerek mutlu eder. Sorgulamaların olmadığı geleceğe yönelik ilgili ortamlarda çevrenin görüşleri kişinin sorumluluk kabiliyetine de yansıyarak sadece alıcı şekilde düşünceleri inceleyen, eleştiren ve yorumlarını taraflı yapan rolleri benimsemesini kolaylaştırır. Keskin dönüşler yapabilenler kontrollü sürüşlerden de mahrumdur ve yaşamın vaat ettiği farklı kararları deneyimleme haklarını sabırsızlıkla reddeden görüşlere yatkın insanlarla birlikte bulunmuşlardır.
top of page
Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz
Ara
Sözde güzellik kalıplarının arasına sıkışmış bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. İyi olanı ölçmek için beğeni (like) sayılarımızı yarıştırıp bütün mahremiyetimizi gözler önüne seriyoruz. Eğer fazla izlenmediysek medya deyimiyle reytingimiz yüksek değilse bizden eziği yok gözüyle bakıyoruz kendimize. Bazıları var ki izlenme sevdası ile kamera karşısında yapmadığı 'maymunluk' kalmıyor. Peki sonra ?
Sonra ne elde ediyoruz?
Ben söyleyeyim: Kendini başkalarının beğeni ve iltifatlarına göre yargılayan bir bireye dönüşüyoruz. Yetmedi kendimizden, karakterimizden taviz veriyoruz. Benliğimizi yitiriyoruz. Unutmayın hiç bir insan mükemmel değildir. Şayet öyle olsaydı Rabbimiz Cennet ve Cehennemi yaratmaz biz kullarını sınamazdı. Hiç günah işlemeyen peygamberimizin (sav) küçük zellelerinden Yüce Kitabımızda bahsetmezdi. Bunlar biz ibret alalım diye var. Şunu iyi bilelim; sosyal mecralarda gördüğümüz videoların arka planını, dekorunu, hangi şart ve imkanlarla oluştuğunu bilmiyoruz. O evin, o eşyanın vb. şeylerin o kişiye ait olduğunun garantisini bile veremeyiz. Şayet öyleyse bir Müslüman olarak bize o kardeşimiz için sevinmek düşer. Kendinizi "sosyal algılar" ile değil "kendi başarınız" ile kıyaslayın.
Son olarak yaratılmışlar içinde en şerefli kılınan siz insanlara bir alıntı bırakarak sözü noktalıyorum.
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
•“Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”
Şeyh Galip
Güncelleme tarihi: 24 Ağu 2023
Çoğumuz Yunus Emre'yi ve Necip Fazıl'ı şiirlerinden tanırız. İkisi de şiirlerini Hak için yazmıştır. Yunus Emre 13.yy. şairlerimizden, Necip Fazıl 20.yy.şairlerimizdendir.
Necip Fazıl kendisinden yaklaşık 7 yy. önce yaşamış olan büyük şairimiz Yunus Emre'den oldukça etkilenmiş, Yunus Emre'yi hayatı boyunca mürşidi olarak görmüştür. Onun adına iki şiir, bir piyes yazmış ve konuşmalarında ondan bahsetmiştir.
‘’Yunus Emre (1926)’’ şiirinde piştiği bela kabında kendisini de kaynatıp adeta buhara benzetmesini yazmış, Yunus Emre'ye şöyle hitap etmiştir:
’’Kaç mevsim bekleyeyim daha kapında,
Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar.’’
Mısralarından bir bekleyiş içinde olduğunu anlarız. ‘’Bizim Yunus ( 1972)’’ şiirinde de Yunus Emre'nin nefsini çelip ölüm dedikleri perdeyi deldiğini, ‘’Sayıları silip Bir'e yöneldiğini’’ yazarak onun hayatını şiire dökmüştür. Ve bu şiirde 'Bizim Yunus' diyerek Yunus Emre'yi ne kadar benimsediğini ve ona duyduğu muhabbeti özümsemiş oluruz.
SELAMETLE...
bottom of page