Kimse kimsenin acısına ortak değildir fakat herkes şahittir.
Sebep budur ki acımı da mutluluğumu da paylaşmayışım. Madem acıma ortak değiller, şahit olmasınlar. Ne fayda var ne de zarar.
İnsanlardan ümit yitireli uzun zaman oldu.
Ve anlıyorsun ki geriye kimin kaldığını.
Eminim ki benim gibi düşünen ve hisseden bir çok insan vardır.
Şimdi değilse bile elbet bir gün herkes ümitsizliği tadacak.
Tadacak ki bulsun. Anlasın ve var olsun.
Var olmak için önce düşmek gerek. Ümidi kesmek gerek. Her şeye bir kelebek darbesi vurmak gerek.
Koca koca uçurumlardan uçmak gerek.
Karınca misali koşmak gerek.
Sonra bir bakıyorsun ki yavaş yavaş yolunu buluvermişsin. Hayretler içinde olduğun yere çömelip düşünürsün.
Gözlerini kapatıp kendini düşünürsün. “Ben bu yolu nasıl geçtim?” Dersin
Sonra birden beyninde şimşeklerin çaktığını hissedersin. Vücudun ürpermeye ve titremeye başlar.
Çakan şimşekler beraberinde yağmuru getirmiştir.
Artık biliyorsun ve farkındasın.
Gözlerini açmak istemezsin.
Kendine üzülürsün bu sefer. Bu zamana kadar var olan yokluğuna. Anlamayışına.
Sonra kabul edersin.
İçindeki ve hayatındaki var olanı bulursun.
Her şeyi anlamış gözlerini yavaş yavaş açarsın.
Derin bir nefes alıp sükunetle verirsin.
Dudağının kenarına, ruhuna, zihnine ve kalbine tatlı bir tebessüm yerleşmiştir.
Ayağa kalkar ve yeniden yürürsün
Kendinden geçerek umudu bulmuşsundur.










