Korundan sakınılan alevler insanın içini kavurup söndürürken etrafında duygularını yangında sulara doyuran ve toplumun parçası olduğu bilincinde taşıyan insanlara ulaşmayı zorlaştırır. Samimiyetine güven olmasa da arkadaşlık ilişkileri ailenin anlaşılmaz fikirlerine besleyici karakterlerle yaklaşıp insanı aktif çekici hale getirerek mutlu eder. Sorgulamaların olmadığı geleceğe yönelik ilgili ortamlarda çevrenin görüşleri kişinin sorumluluk kabiliyetine de yansıyarak sadece alıcı şekilde düşünceleri inceleyen, eleştiren ve yorumlarını taraflı yapan rolleri benimsemesini kolaylaştırır. Keskin dönüşler yapabilenler kontrollü sürüşlerden de mahrumdur ve yaşamın vaat ettiği farklı kararları deneyimleme haklarını sabırsızlıkla reddeden görüşlere yatkın insanlarla birlikte bulunmuşlardır.
top of page
Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz
Ara
Güncelleme tarihi: 17 Haz
Kitabımız 11 yaşında Youtuber ve aynı zamanda basketbolcu olan Tarık’ın eşsiz hikayesini anlatan bir kitap. Tarık hem çağa uygun alanlarda kendini yetiştiren hem de dini değerlerimizi göz önünde bulunduran bir karakter. Örneğin: Cuma namazlarını kaçırmayan, basketbol takımında istikrarlı çalışmalarına devam eden, Efendimiz (a.s) çok seven ve O’nun gibi olmak isteyen; aynı zamanda youtube için kaliteli içerikler üretmeye çalışan minik bir afacan.
Tarık, Peygamberimiz gibi yaşamaya gayret ediyor ve O’nun tavsiyelerini her an uygulamaya çalışıyor. ‘’Onun gibi olmaya var mısın’’ challenge ile youtube videosu çekerek takipçilerine örnek oluyor.
Kitaba Dair:
‘’Asrı Saadet’te, yani peygamberimizin yaşadığı dönemde en yaygın sporlardan biri koşuydu ve Hz. Ali bu işte fazlasıyla iyiydi.’’
‘’Bizler elbette bir anda peygamber efendimiz gibi olamayız ama gayret ederiz. Ayrıca unutmamalısın ki seven sevdiğine benzer.’’
‘’Allah’ım dondurma nimeti için çok ama çok teşekkür ederim.’’
Ülkemizde kitap okumanın yararının yeterince bilinmediği kanaatindeyim. Çünkü bilen kişi sayısı çok olsaydı kitapların satışlarında, okuma oranında ciddi bir artış görülebilirdi.
Kitaplar bizim stresimizi azaltır, kelime haznemizi geliştirir, bilgimizi arttırmakla beraber, hafızamızı da geliştirmektedir. Sadece bir şeye odaklandığımız için adaptasyonu ve odaklanma seviyemizi de arttırmaktadır. Ruhumuza şifadır. Japon atasözünde de belirtildiği gibi: ‘’Kitaplar ruhun gıdasıdır.’’
Kitabı samimiyetle, dikkatle okursak, dünyayı geride bırakırsak, kendimizi kitabın en derinlerinde bulabiliriz. Bunların bilincine varılsaydı ne kadar da güzel bir ülke olurduk. Daha gelişmiş bir toplum olabilirdik. Atasözünde de belirtildiği üzere: ‘’Ulusları ilerleten, yükselten zengin kitaplardır.’’
Kitapları okumayı seven insanlar, bunun sonsuzluğa uzanan bir yolculuk olacağını fark ederler. Çünkü insan birkaç kez kitap okuyup kitapların huzuruna, mutluluğuna varınca bir daha bırakamıyor. Bağımlılık yapıyor da desek yanlış bir ifade olmaz. Bir zaman sonra kitaplarla o kadar iç içe oluyorsunuz ki, kitaplar sizin gerçek dostlarınız olmaya başlıyor. İnsan dostuna nasıl güvenirse nasıl onunla her şeyini paylaşırsa onunla mutlu olursa, kitapların huzuruna varan da kitaplara güvenir, kitaplarla her şeyini paylaşır. Onunla mutlu olur, çoğu vaktini onunla geçirir.
Rabbim cümlemize kitapların değerini, kıymetini, huzurunu, mutluluğunu anlayabilmeyi nasip eylesin, sayımızı arttırsın.
bottom of page