top of page
Kişisel günlük

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com

  • Instagram
  • Twitter
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz

Güncelleme tarihi: 13 Mar

 - İslam’ın beş temel esasından biri olan beş vakit namaz, buluğ çağına gelmiş akıl sahibi her Müslümana farzdır. Namazı “gözümün nuru” (Nesâî, İşretü’n-Nisâ, 1) diye niteleyen Peygamberimiz, “Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir?” sorusunu, “vaktinde kılınan namaz” (Buhârî, Mevâkıt, 5) diye cevaplamıştır. Namaz, Allah’ı zikirdir. Zira Kur’an’da, “Beni anmak için namaz kıl.” (Tâ-Hâ, 20/14) buyurulur. Kur’an’da salih Mü’minler ise; “namazı dosdoğru kılanlar” (A’râf, 7/170) olarak tanımlanmaktadır. “İman eden kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar” (İbrahim, 14/31) ayetinde de namaz, imanın bir göstergesi sayılır. Ankebût Sûresi 45. ayetinde; “Namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar” buyurulan bu ibadet, “cennetin anahtarıdır. (Tirmizî, İmân, 8, 9). Geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanmış olan Peygamber Efendimizin bazı zamanlar ayakları şişecek kadar namaz kıldığı olurdu. Bunun sebebini soran Aişe annemize Hz. Peygamber; “Şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî, Tefsir, 48) diye cevap vermiştir. Demek ki namaz aynı zamanda, insanın Allah’ın verdiği sayısız nimetlere karşı şükrünü ifade biçimidir.

 

"Su bedenimizi, namaz da ruhumuzu temizler. İnsan hayatında su ne kadar kadîmse, namaz da o kadar kadîmdir. Su gibi candır, su gibi dosttur namaz. Su toprağa, namaz yüreğe düşer.

Su gibi namazın da alternatifi yoktur. Ya kirle yaşayacak ya suyla temizlenecek, ya namazla arınacak ya da bir krizden diğerine savrulacak insan. Ya bir ezan sesiyle dirilip camiye gidecek ya da rûhî acılar içinde ölümün şafağını sayacak."

İhsan Şenocak

Sevgi, insanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Evet, insan susuz da yaşar havasızda ama sevgisiz asla…

Neden böyle söyledim biliyor musunuz? Çünkü sevgi; çevremizdeki insanlarla, canlılarla hatta cisimlerle bile büyük bir bağ kurmamızı sağlar, aramızdaki engelleri kaldırır, maddi ya da manevi her türlü eksiğin yerini adeta bir hayat suyu gibi doldurur, güven verir, cesaretlendirir, en zor zamanlarda bitti dediğimiz yerde bize bir umut olur, acılarımıza merhem olur, hoşgörüyü, anlayışı, merhameti artırır.

Eğer hala ikna olmayanlarınız varsa biraz da bilimden ilerleyelim. 1944 yılında 40 yeni doğmuş bebekle bir deney yapılıyor. Bebekler iki gruba ayrılıyor. İlk gruptaki yani kontrol grubundaki bebekleri bakıcıları düzenli bir şekilde besliyor, bezlerini değiştiriyor, ancak gereğinden fazla dokunmuyor, göz teması kurmuyorlar. Henüz bebek olmalarına rağmen bakıcılarının dikkatini çekmek için yaptıkları hareketleri yavaş yavaş azaltıp bir süre sonra da vazgeçiş evresine girerler. Başta gayet sağlıklı olan ve fiziksel ihtiyaçlarının tamamı eksiksiz karşılanan bütün bebekler hiçbir fizyolojik sebep olmadan 4 ay sonra ölür. ( 2. grubu merak edenler araştırabilir.) Bu acımasız deneyden de gördüğümüz gibi “sevgisizlik öldürüyor.’’ Ki bu deneyi de hala tekrarlayanlar var. Deneyenler ve denekler farklı olabilir fakat sonuç hep aynı.

Sevgisizlik bile bu kadar içimizi ürperten değişikliklere sebep olurken sevgiyle inşa edilen bir dünyayı gelin beraber kuralım. O zaman düşmanlıklar kalır mı dünyada? Kırık kalpler, bastırılan gülüşler… Sevginin en çarpıcı özelliği de dönüştürücü olmasıdır. Kötüyü iyiye çevirmek ondan sorulur. Bakın sadece kötülüğü yok eder demiyorum iyiyi, güzeli de artırır.

Tabii biraz da doğru sevgiden bahsetmek lazım. Neyi sevmemiz gerektiğini iyi bilmeli ona göre hareket etmeliyiz. Ben size bu konuda yardımcı olurum isterseniz. Önce en sevilmeye layık olanı bize sevme duygusunu ve arzusunu vereni sevmek size en iyi gelecek şeydir. O hiçbir sevgiyi karşılıksız bırakmaz. Sizi de kötü ve olumsuz sevgilerden korur. Hatta bütün sevme ve sevilme ihtiyacınızı yalnızca O’na duyduğunuz sevgiyle giderebilirsiniz. Hadi bir ipucu daha. Bir şeye olan sevginizi artırmak istiyorsanız onu daha iyi tanımalısınız. Eğer tanıdıkça soğuyorsanız bu zaten başta yanlışı sevdiğiniz anlamına gelir. Çabuk ondan kurtulun ve gerçek sevgiye sığının.

Güncelleme tarihi: 22 Ağu 2023

Gençlik deyince çocukluktan çıkmış 14-30 yaşı kapsayan bir dönem gelir aklımıza. Peki bu dönemi nasıl değerlendirmeli, nasıl verimli hale getirmeliyiz?

Gelin bu sorulara yazımızda cevap arayalım.

Hayatın en verimli bir o kadar da tehlikeli zamanı olan gençlik döneminde heybemizi güzelliklerle doldurursak hayatımızın geri kalan kısmı da o kadar güzel olacaktır. İyi insanlar, iyi anılar biriktirir. İlimde ve hayır da Allah'ın rızasını kazanmaya dikkat eder önceliklerimizi ona göre belirlersek, verdiğimiz kararlar da hazlarımıza dünyalık isteklerimize göre değil bilakis ahiret öncelikli oluşur. İş, eş, seçimlerinde ailene, kültürüne, İslamiyet’i temsil eden ahlaklı bir eş seçimi yapmaya dikkat edersek, huzurlu bir dünya hayatı kurulup Allah'ın izniyle ahlaklı çocuklar ve nesiller yetiştirmek de nasip olacaktır.


Allah’u Teala insanı yaratırken ona farklı yetenekler bahsetmiştir.

Gençlik döneminde insan kendini tanımalı yeteneğini keşfetmeli ve en iyi yapabildiğine inandığı, iş ile meşgul olmalıdır.

Örneğin bir öğrenci yemek yapma noktasında çok yetenekli ve bunu Allah’ın rızasını kazanma noktasında kullanmak istiyor. Yaptığı yiyecekleri satarak gelirinin bir kısmını yetimhanelere, kermeslere, belki bakımevlerine bağışlayarak Allah’ın rızasında bir iş yapmış olur.

Yada bir psikolog düşünelim uyguladığı tedavide danışanına, Kuran’ın öğütleri ile, Efendimizin yaşantısından örneklerle şifa buluyor insanları Allah’a yaklaştırarak hem kazancını sağlayıp hem de ibadet hükmünde hayatını sürdürebilir.

Bir tüccar düşünelim market sahibi olsun işyerinde sadece helal sertifikalı ürünler satarak İslam’a hizmet edebilir.

İşin özü ne olursanız olun en iyi bildiğimizi tercih etmeli ve bunu Allah’ın rızasını kazanmakta bir araç olarak kullanmalıyız.


Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Efendimiz (sav) en hayırlı genç kim olduğunu şöyle haber veriyor:

"En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalışarak gençlik hevasına esir olmayıp gaflette boğulmayandır."

"Allah azgınlık ve sapkınlık yapmayan genci beğenir. Gençliğinde heva ve hevesini yenerek ibadete yönelmesi elbette takvasının delilidir ."


Kıymetli Gençlerimiz!

-Yolunuz ve hedefiniz belli olmalı, çalışkan olmalısınız! Allah çalışkan kulunu sever.

-Dost ve arkadaşlarınızı iyi seçmelisiniz! İnsan arkadaşının dini üzeredir.

-Yeteneğinizi keşfederek en iyi bildiğiniz işi yapmalı ve bunu Allah’ın rızasını kazanmak noktasında çaba göstermelisiniz.

-Kıymetli zamanlarınızı faydalı kitaplar okumakla geçirmelisiniz! Dininizi öğrenmek için bolca okumalı, araştırmalı, işe Efendimiz'in hayatını öğrenmek ile başlamalısınız.

Şartlar ne olursa olsun ezanı duyduğunuz zaman namazınızı kılmaya özen göstermelisiniz.

-Kur’an’ı Kerim’i okuyun, inceleyin mealinden ve tefsirlerinden Allah'ın bize verdiği mesajlarını anlamaya gayret edin.

-Oyalayıcı, faydasız işlerden uzak durun

İnsan bu dünyaya oyun ve eğlence için gönderilmemiştir.

Esas vazifemiz okumak, öğrenmek ve amel etmektir. Bunu hiçbir zaman unutmamalı ve buna uygun yaşamaya gayret etmelisiniz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Vesselam



Akademimize katıldığınız için teşekkür ederiz!

İLETIŞIM

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Üniversite kampüsü

©2021, tahayyülakademi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page