Peygamber Efendimiz (sav) bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor: "Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kişidir." Bir Müslüman'ın başka bir Müslüman'ın dilinden ve elinden emin olması ne demektir? Dilinden emin olması: Müslüman kardeşine zarar verecek her türlü kötülükten sakınması, yalan söylememesi, iftira atmaması, onu üzecek sözlerden sakınıp nazik bir dil kullanması, onun arkasından onu üzecek sözleri sarf etmemesi, gıybet etmemesi, kusurlarını örtüp hatalarını açığa çıkarmaması ve daha birçok dil ile işlenen kötü fiil ve sözlerden sakınmasıdır.
Elinden emin olması; Müslüman kardeşinin malına zarar vermemesi, onların hakkına girmekten sakınması, onun emanetine gözü gibi bakması, ona hiçbir şekilde zarar vermemesi, onun her türlü ihtiyacını gidermesi, onu koruyup gözetmesi ve sahip çıkmasıdır.
Şimdi Gazze'de aylardır devam eden soykırımı, açlığı düşündüğümüz zaman Hadis-i Şerifte bahsedilen durum bizim halimizle ne kadar bağdaşıyor? Elimizle ve dilimizle onların güvende olmasını sağlayabiliyor muyuz? Bu zulmü duyurabiliyor muyuz? Gazze; dualarımızda, gündemimizde ne kadar yer alıyor? Zalimlerin, onlara destek olanların ürünlerini boykot edebiliyor muyuz? Zulme ortak olmaktan sakınabiliyor muyuz? Boykot çağrısı yapabiliyor muyuz? Müslüman, Müslüman kardeşine sahip çıkabiliyor mu? Biz Müslümanlar, dilimizden ve elimizden Müslüman kardeşlerimizin gerçekten emin olduğu kimseler miyiz? Müslümanların dertleriyle dertlenebiliyor muyuz? Değerli şairimiz Cahit Zarifoğlu "Kudüs... Bir sınav kağıdı her Mü'min kulun önünde" diyor. Biz bu sınav kâğıdını nasıl dolduruyoruz, ne kadar dolduruyoruz? Bu imtihandan geçebilecek miyiz?
Peygamber Efendimiz (sav) yine bir Hadis-i Şerifi'nde "Dünyanın bir ucundaki Müslüman'ın ayağına diken batsa diğer ucundaki Müslüman onun acısını yüreğinde hissetmezse gerçek manada iman etmiş sayılmaz." buyuruyor. Biz hissedebiliyor muyuz yüreğimizde onların çektiği acıları? Oysaki "Müslümanlar kardeştir." ayeti gereğince dünyanın neresinde olursa olsun acıyı paylaşmak, dertlenmek, acının dinmesi için bir şeyler yapmak her Müslüman'ın sorumluluğudur. Rabbimiz bize bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirebilmeyi nasip eylesin, en kısa zamanda Kudüs'e ve tüm Ümmet-i Muhammed'e hayırlı, kutlu zaferler ihsan eylesin. "Kudüs duruşu şuurdur, bizdeki eksiklik Kudüssüzlük'tür.